Ekonomi Haberleri

Ziraat Bankası'nın karı 2 milyar 351 milyon YTL
G.Gündoğdu tarih 25.02.2008, 11:41 (UTC)
 

Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, bankanın geçen yılki net karının 2 milyar 351 milyon YTL düzeyinde gerçekleştiğini belirterek, “son 4 yıldır, sektörde en yüksek karı elde eden banka olma özelliğini koruyoruz” dedi.

Çağlar, Ziraat Bankası'nın 2007 faaliyetleri ve bu yılki programı hakkında bilgi vermek üzere düzenlediği basın toplantısında, bu yıl tarımsal orta ve büyük boy işletmelere kredi vermeye başlayacaklarını, bu amaçla tarımsal, kurumsal şubeler kuracaklarını bildirdi.

Türkiye'deki bankalarda 73 milyon hesap bulunduğunu belirten Çağlar, bunun 31 milyonunun Ziraat Bankasında olduğuna dikkatİ çekerek, “hedefimiz herkesi Ziraat Bankasında hesap sahibi yapmak” dedi.

Son 4 yılda sektörün ortalama yüzde 2,4 karla çalışırken, Ziraat Bankası'nda bunun yüzde 3 olduğuna işaret eden Çağlar, öz kaynak karlılığında ise bu oranın yüzde 35'e ulaştığını belirtti.

Bankacılık sektörünün genel giderlerinin 2002-2007 döneminde 9,8 milyar YTL'den 17,4 milyar YTL'ye yükseldiğini kaydeden Çağlar, Ziraat Bankası'nın bu dönemdeki giderlerinin ise 1,6 milyar YTL'den 1,4 milyar YTL'ye indiğini söyledi.

Bankanın 2 bin 500 personel açığı bulunduğunu ve bu yıldan itibaren bu eksikliği gidermeye çalışacaklarını bildiren Çağlar, bir soru üzerine, İstanbul'a taşınmakla personel açığı arasında bir bağlantı olmadığını söyledi.
Banka tarafından kurulan bankacılık okulunda personelin büyük bölümünün eğitildiğini belirten Çağlar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki yetişmiş bankacı eleman ihtiyacının karşılanması amacıyla da GAP Bankacılık Okulu kurulduğunu hatırlattı.

Ziraat Bankası'nın halen 17 ülkede 49 noktada faaliyet gösterdiğini, Türk işadamlarının gittiği her yerde, onlarla birlikte olmak istediklerini ifade eden Çağlar, Bağdat şubesinin bir ay önce faaliyete geçtiğini hatırlattı.
Yunanistan'da da yerel otoritelerden alınması gereken izinlerin geçen hafta tamamlandığını bildiren Çağlar, Atina ve Gümülcine'deki şubelerinin 2-3 ay içinde faaliyete geçebileceğini açıkladı.
 

İstisnaların devlete faturası 12 milyar YTL
G.Gündoğdu tarih 25.02.2008, 11:39 (UTC)
 

Vergideki istisna, muafiyet ve indirimler, geçen yıl devlete 11 milyar 952 milyon YTL'ye mal oldu.

Maliye Bakanlığı Gelir Politikaları Genel Müdürlüğü, “vergi harcaması” olarak nitelenen vergideki istisna, muafiyet ve indirimler nedeniyle 2007'de oluşan vergi kayıplarına yönelik kapsamlı bir çalışma yaptı.

Bu çalışmada, öncelikle dünya uygulamaları tarandı. Dünyada ilk Vergi Harcaması Raporunun, 1959 yılında Almanya'da hazırlandığı, bunu 1968 yılında ABD'nin takip ettiği belirlendi. Daha sonra da İspanya, İngiltere, Kanada, Fransa ve Hollanda gibi OECD ülkelerinin bu raporları düzenlediği ve günümüzde OECD ülkelerinin tamamına yakınında yıllık Vergi Harcaması Raporu yayınlandığı ortaya kondu.

Çalışmada daha sonra vergi ve diğer kanunlarda yer alan vergi muafiyeti, istisna ve indirimleri ile benzeri uygulamalar, vergi harcaması veya standart vergi sisteminin bir parçası olup olmadıkları yönünden incelemeye tabi tutuldu. Çalışmada Dünya Bankası uzmanlarından da faydalanıldı ve her bir kanun itibariyle vergi harcaması kapsamında değerlendirilen hükümleri içeren listeler meydana getirildi.

630'U AŞKIN İSTİSNA DÜZENLEMESİ VAR

Bu çalışmalar sonucunda da “Vergi Harcamaları Raporu” oluşturuldu. Raporda, ülkemizde vergi kanunlarında çok sayıda istisna, muafiyet ve indirim olduğu vurgulandı. Aynı şekilde vergi ile ilgisi bulunmadığı halde birçok kanunun, kendi amacına uygun olarak değişik vergi istisna, muafiyet ve indirimleri barındırdığı belirtildi.

Raporda, vergi istisnası, muafiyeti ve indirime yer veren kanun sayısı 151 olarak belirlendi. Bu kanunlarda da vergi harcaması olarak nitelenen 630'u aşkın düzenleme bulunduğu bildirildi.

Harçlar Kanunu 54 değişik istisna, muafiyet ve indirim ile vergi harcamasının en yoğun olduğu Kanun olurken, bunu 46 düzenleme ile Gelir Vergisi Kanunu, 45 düzenleme ile Petrol Kanunu, 41 düzenleme ile de Emlak Vergisi Kanunu izledi.

İstisna, muafiyet ve indirimlere yer veren diğer bazı kanunlar da şöyle sıralandı:
Emniyet Teşkilatı Kanunu, Köy Kanunu, Devlet Tiyatrosu Kuruluşu Hakkında Kanun, Posta Kanunu, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun, Türkiye İle ABD Arasındaki Vergi Muafiyetleri Anlaşmasının Tasdikine Dair Kanun, Er ve Erbaş Harçlıkları Kanunu, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun, SSK Kanunu, Devlet Memurları Kanun, Gecekondu Kanunu, Deniz İş Kanunu, Kimlik Bildirme Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Kanunu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Teşkilat Kanunu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu, Boğaziçi Kanunu, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, İstanbul Kentinde Yapılacak Olimpiyat Oyunları Kanunu, Ahıska Türklerinin Türkiye'ye Kabulü ve İskanına Dair Kanun, Mera Kanunu, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Kanunu, Hayvan Islahı Kanunu, Elektrik Piyasası Kanunu, Türkiye Adalet Akademisi Kanunu, Bankacılık Kanunu.

BÜTÇE AÇIĞINI KAPATACAK BİR KAYIP VAR

Raporda, vergi harcaması olarak tanımlanan vergi istisnası, muafiyetleri ve indirimlerinin devlete faturasının 11 milyar 952 milyon YTL olduğu hesaplandı. Bunun 7 milyar 108 milyon YTL'lik bölümünün de Gelir Vergisi Kanunda yer alan istisna, muafiyet ve indirimlerden kaynaklandığı belirlendi.

2007 bütçe açığının 13,8 milyar YTL olduğu göz önünde bulundurulduğunda, vergi harcamalarının neredeyse bütçe açığına yakın bir rakam oluşturduğu dikkati çekti.

Toplam vergi gelirlerinin yüzde 7,8'ini oluşturan vergi harcamalarının gayri safi milli hasılaya oranı da yüzde 1,9 olarak tespit edildi.

Rapora göre, vergi harcamaları, toplam gelir vergisi içinde yüzde 21, kurumlar vergisi içinde yüzde 26, KDV içinde yüzde 0,8, ÖTV içinde de yüzde 0,5'lik bir pay oluşturdu.

İstisna, muafiyet ve indirimler sonucu oluşan kayıp, gelir vergisinde 7 milyar 707 milyon YTL'yi, kurumlar vergisinde 3 milyar 173 milyon YTL'yi, KDV'de 401,8 milyon YTL'yi, ÖTV'de 199,6 milyon YTL'yi, diğer kanunlarda da 1 milyar 70 milyon YTL'yi aştı.

ÜCRETLERDEKİ İSTİSNANIN FATURASI BÜYÜK

Gelir vergisinde ortaya çıkan kaybın, 5 milyar 291 milyon YTL'si ücretlerdeki istisnalar sonucu meydana geldi. Ticari ve zirai kazançlardaki yatırım istisnası 216 milyon YTL, gayrimenkullerdeki istisna 358 milyon YTL, hizmetçilerin, süt ninelerinin, dadıların, bahçıvanların ve kapıcıların elde ettikleri ücretlerdeki istisna da 660 milyon YTL tutarında vergi harcaması doğurdu.

Yatırım indirimi istisnası da, kurumlar vergisinde 1 milyar 192 milyon YTL, gelir vergisinde ise 69 milyon YTL'lik kayba yol açtı.

SONUÇ

Raporun sonuç bölümünde ülkemizde son zamanlarda vergi mevzuatının sadeleştirilmesi çalışmalarına rağmen hala önemli miktarlarda vergi harcaması olduğu vurgulandı.

Özellikle vergi kanunları dışında birçok kanunda vergi harcaması niteliğindeki hükümlere yer verildiği, bunların da vergi sistemini bozduğu maliyet hesaplamasını güçleştirdiği ve vergi idaresinin bilgisi dışında olması nedeniyle de uygulamayı zorlaştırdığı ifade edildi.
 

Yabancıların gözü kargo sektöründe
G.Gündoğdu tarih 25.02.2008, 11:38 (UTC)
 MNG Kargo Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Aslan Kut, Türkiye'de kargo sektöründe işbirliği ve ortaklık yapmak isteyen birçok yabancı firma olduğunu belirterek, “Bize de ortaklık teklifi oluyor” dedi.

Aslan Kut, organizasyonel büyümeye önem verdiklerini ve 2007 yılında yüzde 100 büyümeye ulaştıklarını, teknolojiye ve insan kaynaklarına yatırıma devam ettiklerini belirterek, “Bu yatırımların meyvelerini, 2008 ve sonrasında daha iyi alacağız” dedi.

Firma olarak bugün 6 bin çalışan, 600 şube, 20 bölge müdürlüğü, 2 bin araçlık filo ve 8 uçak ile hizmet verdiklerini anlatan Kut, bu yıl 45 şube daha açacaklarını, filoya 100 araç ekleyeceklerini ve 1,000 kişiyi işe alacaklarını kaydetti.
Kut, “Araç filosunu yenileyip, daha kaliteli bir hizmet için gerekli altyapıyı tamamlayacağız ve dünyaya açılma noktasında hedeflerimize doğru gelişmeler katedeceğiz. Sektörde bazı uygulamaları da getireceğiz, bunlar hizmette devrim niteliği taşıyacak” dedi.

220 ülkeye gönderi sağladıklarını, yurt içine ve yurt dışına ayda toplam 5 milyon civarında gönderileri olduğunu belirten Kut, şirketleri kurulalı 5 yıl olmasına rağmen MNG Kargo'nun şu anda pazarda ikinciliği yakalamak üzere olduğunu ifade etti.

“AĞRI'DA BİLE BAYAN KURYEMİZ VAR”

Aslan Kut, MNG Kargo'nun sektörde bir ilke imza atarak bayan sürücü ve kuryelerle de hizmet verdiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Kargo sektörü çağdaş bir sektör olmasına rağmen, daha çok erkek ağırlıklı ve daha sert görünümlü konumda. Kadın eli değen her yer daha düzenli, daha sağlıklı bir yapı oluyor. Bayanların da kurye yapabileceğini göstermek amacıyla yola çıktık. Şu anda bayan kuryelerimiz ve 12 bayan sürücümüz var. Gurur duyuyoruz. Kadınlarımıza kargo hizmetinin her alanında çalışma fırsatı sunduk. Personel alımlarına yüzde 35 kadın kotası koyduk. Bunu düşüren bölgeler hesap veriyor, açıklamasını yapmak zorunda. Ağrı'da bile bayan kuryemiz var.”

“100 MİLYAR DOLARLIK POTANSİYEL”

Dünyada ve Avrupa ülkelerinde kargo pazarının GSMH'nin yüzde 10'u büyüklüğünde olduğuna işaret eden aslan Kut, Türkiye'de ise pazarın sadece 6 milyar dolar olduğunu kaydetti. Kut, şöyle devam etti:
“Dünya ortalamasını referans aldığımızda Türkiye'de ulaştırma ve taşımacılık alanında olması gereken pazar 50 milyar dolar civarında. 44 milyar dolarlık bölüm hizmet götürülmeyi bekliyor. Türkiye, coğrafi avantajını kullanarak gelecekte bölgesinin lojistik üssü olma potansiyeline sahip. Ayrıca, Avrupa'dan Türkiye üzerinden Ortadoğu ve Asya'ya 600 milyar dolarlık bir mal sirkülasyonu var. Buradan da yüzde 10 pay alabiliriz. Ama, bu ölçekte pay alabilmemiz için Türkiye'nin bu alandaki sorunlarını çözmesi lazım.”

“YABANCILARDAN ORTAKLIK TEKLİFİ ALIYORUZ”

Mevcut yasaların ve mevzuatın, sektörün gelişimi ve yabancı yatırımın önündeki en büyük engel olduğunu belirten Kut, Posta Kanunu'nun 1950'li yıllarda çıkarıldığı ve tekel oluşturulduğu örneğini verirken, artık dünya ile entegre olabilen devlet-özel sektör işbirliğini yaratmak gerektiğini vurguladı.

Aslan Kut, böylece yatırımların önünün açılacağını ve büyük istihdam imkanı yaratılacağını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Türkiye'deki firmalarla işbirliği ve ortak yatırım yapmak isteyen çok sayıda yabancı şirket var. Fakat, mevzuatların durumu bu yatırımları engelliyor. Bu alanda gelişmenin önü açılırsa, kargo sektöründe 150-200 bin insana iş imkanı doğacak.”

MNG Kargo'nun bir dünya şirketi olmayı hedeflediğini ifade eden Kut, kendilerine yabancılardan ortaklık teklifi olup olmadığı sorusuna karşılık, “Tabi ki oluyor. Aklın yolu bir; bizim hedeflerimizle örtüşen, büyümemizi ateşleyecek gelişmeler olursa tabi ki işbirliğine açığız. İyi bir teklif gelirse neden olmasın” dedi.
 

Tüketicinin sabit ücret isyanı
G.Gündoğdu tarih 25.02.2008, 11:35 (UTC)
 Kredi kartları sabit ödeme ücretlerine, Türk Telekom'un sabit ücretlerinin eklenlenmesiyle tüketici isyan etti.


Tüketicilerin yıllarca şikayet sıralamasında birinci sırada yer alan “kapıdan satışlar”, geçen yıl şampiyonluğunu kredi kartlarına kaptırdı.

Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Ali Çetin, tüketicinin her geçen gün bilinçlendiğini, Tüketicinin Korunması Kanunu'nun sağladığı haklardan yararlanmayı öğrendiğini söyledi.

Çetin, tüketicilerin geçmişte hak arama konusunda çok isteksiz davrandıklarını anımsatarak, tüketicilerin hakkını savunma konusunda eskiye oranla daha aktif olduğunu ve hakem heyetlerine başvuruların artığını belirtti.

Tüketicilerin, yaklaşık 7 yıl önce yaşanan ekonomik krizin ardından haklarını aramaya, savunmaya başladıklarını ve tüketici birliklerinin harekete geçtiğini ifade eden Çetin, şöyle konuştu:
“Eskiden tüketici hakları diye bir olgu bilinmiyordu. Tüketicilerin korunmasına yönelik kanunlar çıktıkça insanlar daha kolay hak aramaya başladı. Sivil toplum kuruluşları ve tüketici örgütleri sayesinde vatandaşlarımız tüketici hakları konusunda bilinçlenmeye başladı. Zaman içinde tüketiciler haklarını öğrendikçe ve hak aramada sonuç aldıkça, daha çok hak aramaya başladı. Bu da Türk halkının tüketici olarak hak arama konusunda bilinçlendiğini gösteriyor. Şimdi ise il ve ilçelerdeki hakem heyetleri mahkeme gibi çalışmaya başladı.”

Çetin, tüketicilerin hak arama konusunda ilerleme kaydetmelerine rağmen, işin takibi konusunda biraz gevşek olmaları nedeniyle gelinen seviyenin yeterli olmadığını vurgulayarak, tüketicilerin kendi sorunlarını çözmede daha aktif bir rol almalarını beklediklerini, gelecekte bunun da gerçekleşeceğine inandıklarını dile getirdi.

TÜKETİCİ, KREDİ KARTI YILLIK ÜCRETİNDEN ŞİKAYETÇİ

Tüketicinin ayakkabıdan giyim eşyasına ve dayanıklı tüketim malzemelerine kadar her konuda hakkını aramaya başladığına dikkati çeken Çetin, şunları kaydetti:
“Tüketiciler, geçen yıl en çok kredi kartlarından alınan yıllık ücretler konusunda şikayetçi oldu. Bu sene, kredi kartları sabit ödeme ücretlerine, Türk Telekom tarafından alınan sabit ücretler eklendi. Özellikle kamu ya da kamu kaynaklı tekel olan kurumların, sabit ücret adı altında herhangi bir hizmet vermeden aldıkları kazançlar, tüketicileri en çok rahatsız eden şeyler. Çünkü bu kazançlar, çok ciddi boyutlara varıyor.”

Çetin, ikinci sıradaki şikayet konusunun kapıdan satışlar olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
“Kentlerde azalmakla birlikte özellikle kırsal kesimlerde kapıdan satış adı altındaki dolandırıcılık sürüyor. Tüketicileri rahatsız eden bir diğer konu ise yerel yönetimlerin sunduğu ve temel gereksinim olan elektrik, su, doğal gaz gibi şeylerdeki katma değer, vergi oranlarının yüksekliğidir. Başka konularda da haklarını arayan tüketicilerimiz, en çok bu konulardaki şikayetlerini bize iletiyorlar.”

 

<- Geri  1  2 

Devam->

 
 
 
Bugün 13 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol